Nobel Yayın Dağıtım, Ankara, 2021
Günümüzde bitkilerle tedavi, tüm dünyada artan bir önem kazanmış, tamamlayıcı ve alternatif (Comp-lementary and Alternative Medicine-CAM) tedavinin en önemli kollarından birini oluşturmuştur. Dünya Sağlık Örgütü’nün raporlarına göre, bugün dünya nüfusunun % 80’i bitkilerle tedaviyi öncelikli tedavi yöntemi olarak kullanmaktadır. 90lı yılların öncesi ile kıyaslandığında, son 20-25 yıldır hızla yeni bitki-sel ilaçların tedaviye girdiği ve bunların tüm dünyada ve ülkemizde de halk tarafından kullanımının çok yaygınlaştığı görülmektedir (örneğin, Echinacea, Ginkgo biloba ve Hypericum perforatum ekstreleri gibi). Yine son yıllarda yapılan çalışmalarda, bazı bitkisel ilaçların yıllardır bilinen etkilerinin yanında çok daha etkin ve farklı kullanımları ortaya konmaktadır. Buna iyi bir örnek olarak, kuşburnu meyveleri gösterile-bilir. Kuşburnundan hazırlanan ekstrenin, antienflamatuvar etkisi ortaya konmuş ve romatizma tedavisin-de önem kazanmış bir bitkisel ilaç olarak tedavide yerini almıştır. Bitkisel ilaçların tedavide kullanımına uzun yıllar olumsuz yaklaşan tıp doktorlarının da bugün artık bu yaklaşımlarının değişmekte olduğu ve bu ilaçların özellikle tamamlayıcı tıptaki kullanımına yer verdikleri görülmektedir. Bu olumlu yaklaşımın en büyük etkisi olarak, bitkisel ilaçlar üzerinde yapılan farmakolojik, toksikolojik ve klinik araştırmaların hızla artarak etkilerinin kanıtlanmış olması gösterilebilir.