56. Ulusal Nöroloji Kongresi, İstanbul, Türkiye, 28 Kasım - 02 Aralık 2020, ss.132
Amaç:
Alzheimer hastalığı, beyindeki nöropatolojik değişikliklerin heterojen dağılımı ile karakterize dejeneratif bir beyin hastalığıdır. Manyetik rezonans görüntüleme (MRG) tekniği hastalık sürekliliğindeki meydana gelen bu heterojen atrofinin kortikal dağılımının in-vivo olarak araştırılmasına imkan sağlamaktadır. Bu çalışmada, Alzheimer sürekliliğinde hastalığa özgü atrofinin kortikal dağılım örüntüsünün belirlenebilmesi için kortikal kalınlık değişimlerinin MRG tekniği kullanılarak incelenmesi amaçlanmıştır.
Gereç ve Yöntem:
Çalışmaya demografik olarak eşleştirilmiş 21 Alzheimer hastalığı Demanslı (ADD), 34 Hafif Kognitif Bozukluk (MCI) ve 33 Subjektif Kognitif Bozukluğu (SCI) olan toplam 88 kişi dahil edilmiştir. Katılımcıların yapısal MR görüntüleri İstanbul Üniversitesi Hulusi Behçet Yaşam Bilimleri Araştırma Laboratuvarı Nörobilim Birimi’nde bulunan 3 Tesla MR cihazı (Philips, Achieva, Hollanda) ile kaydedilmiştir. Yapısal verilerin kortikal kalınlıklarının hesaplanmasında CAT12 (A Computational Anatomy Toolbox for SPM) yazılımı kullanılmıştır. Gruplar arası karşılaştırmalar için tek yönlü ANOVA, ikili karşılaştırmalar için t-test uygulanmıştır. Küme oluşturma eşik değer p(uncorr)<0,001 ve küme seviyesinde eşik değer p(FWE)<0,05 kabul edilmiştir. İkili karşılaştırmalar için grup sayısına göre Bonferroni düzeltmesi yapılmıştır.
Bulgular:
Gruplar arasında sol hemisfer baskın olmak üzere bilateral frontal (superiyor, rostral-orta, kaudal-orta, inferiyor parsoperkularis, inferiyor parstriangularis), temporal (superiyor, inferiyor, medyal, entorinal, temporal pole) ve pariyetal (superiyor, prekuneus) loblarda kalınlık değişimi görülmüştür. İkili karşılaştırmalarda ise bu farklar ADD-MCI ve ADD-SCI grupları arasında anlamlı şekilde bulunmuştur.
Sonuç:
Bulgular, Alzheimer hastalığına özgü başlıca heteromodal kortikal alanlardaki kalınlık azalmalarının tau yayılımının Braak ve Braak sınıflamasıyla uyumlu şekilde hastalığın ileri evrelerinde belirginleştiğini göstermiştir. Ancak hastalığın erken evrelerinde anlamlı değişim gözlenmemiştir. Bulguların asimetrik olarak sol hemisferde baskın olması ilgi çekici bir bulgu olmuştur. Bu çalışma, TÜBİTAK tarafından desteklenmiştir (Proje No: 114E053).