Yüzyılın Salgını Obezite, KELEŞTEMUR HASAN FAHRETTİN, Editör, TÜBA, Ankara, ss.224-254, 2024
Son
50 yılı aşkın bir süredir pandemi boyutlarına varan obezite, modern dünyanın en
önemli sağlık sorunlarından biri haline gelmiştir. Obezite sağlığı olumsuz
etkileyebilecek aşırı yağ birikimiyle tanımlanan kronik ve karmaşık bir
hastalıktır. Vücutta aşırı yağ birikimi olarak ifade edilen “fazla kiloluluk” ise
obezitenin öncüsü durum (pre-obezite) olarak kabul edilmektedir. Obeziteli
bireylerde tip 2 diyabet, koroner arter hastalığı, yağlı karaciğer hastalığı,
kemik ve eklem hastalıkları, bazı kanser türleri, uyku bozuklukları ve depresyon riski aynı yaştaki
normal kilolu hemcinslerine göre çok daha yüksektir. Obezite bireylerin hem
yaşam kalitesini düşürmek hem de verimlilik ve üretkenliklerini azaltmak
suretiyle toplum üzerindeki yükün artmasına yol açar. Dünya Sağlık Örgütü 2022
yılı tahminleri, dünya genelinde 1,6 milyar pre-obeziteli ve 890 milyon
obeziteli yetişkin bireyin yaşadığını göstermiştir. Yetişkin obezitesi
1990-2022 yılları arasında kadınlarda iki kat, erkeklerde ise üç kat artmıştır.
Obeziteli nüfusun 2035 yılında 1,9 milyara ulaşacağı öngörülmektedir.
Popülasyon tabanlı TURDEP çalışmaları, Türkiye'de obezitenin 1998-2010 arasında
kadınlarda %32, erkeklerde ise %107 oranında arttığını göstermiştir. 2010
yılında 14,4 milyon olan obeziteli yetişkin sayısının 2023 yılında 19 milyona
yükseldiği, 2045 yılında ise 26 milyonu aşacağı tahmin edilmektedir. Bu
makalede dünyada ve Türkiye'de pre-obezite ve obezite eğilimleri, mevcut durum
ve önümüzdeki yıllara ilişkin öngörüler ele alınacak, obezite gelişimini
belirleyen risk faktörleri ve obeziteye bağlı sağlık sorunları
değerlendirilecektir.