Türk Toraks Derneği 27. Yıllık Kongresi, Girne, Kıbrıs (Kktc), 29 Nisan - 03 Mayıs 2024, ss.276
Giriş: Pulmoner arteriyovenöz malformasyon
(PAVM) venöz ve arteriyel pleksusu birbirinden ayıran septaların oluşmaması
nedeniyle gelişen pulmoner arter ile pulmoner venler arasındaki anormal direkt
bağlantılardır. İzole tek bir anomali şeklinde görülebileceği gibi
otozomal dominant geçişli herediter hemorajik telenjiektaziyle birlikte çok
sayıda da olabilir. Egzersiz dispnesi en sık görülen yakınmadır ancak hastaneye
başvuru nedeni genellikle hemoptizidir. Bu yazıda hemoptiziyle başvuran
konjenital PAVM tanısı konulan bir olguyu paylaşıyoruz.
Olgu: Yirmi yedi yaşında erkek hasta 1
gün önce başlayan öksürük ve minör hemoptizi şikayetiyle dış merkez acil
polikliniğine başvurmuş. Beş paket-yıl sigara öyküsü bulunan olgunun özgeçmiş
ve soygeçmişinde anlamlı özellik saptanmamış. Başvurusunda nabız sayısı:78/dk,
ateş 36 °C, oda havası Spo2 %97, solunum sayısı:16/dk saptanmış ve
solunum sistemi muayenesinde özellik yokmuş. Laboratuvar değerlerinde anlamlı
patoloji saptanmayan olgunun posteroanterior akciğer grafisinde sağ akciğer üst
zonda kaviter lezyon görülmüş. Toraks bilgisayarlı tomografisinde (BT) sağ
akciğer üst lobda, akciğer parankiminde bronşial ağaçla ilişkisi bulunmayan ve
içerisinde pulmoner ven ile ilişkili dilate vasküler yapı bulunan kistik lezyon
saptanmış (Resim 1). Pulmoner anjiografide T5 vertebra düzeyinde torakal inen
aortaya sağ bronşial arter ile bağlantılı, sağ internal mammarian arterden
besleyici arter ile dolum gösteren, venöz drenajı pulmoner vene olan PAVM
saptanmış ve tedavi kararının belirlenmesi açısından tarafımıza yönlendirilmiş.
Merkezimizde yapılan ekokardiyografide patoloji saptanmayan olgu göğüs
cerrahisi birimimizle birlikte multidisipliner konseyimizde değerlendirildi. Perkütan
coil embolizasyonu ardından wedge rezeksiyon uygulandı. Komplikasyon yaşanmayan
olgu takibe alındı.
Sonuç: PAVM’nin klasik toraks BT
görüntüsü kan damarları ile bağlantılı serpenjinöz ya da iyi sınırlı nodüler
kitle şeklindedir ancak kesin tanısı pulmoner anjiografiyle konur. PAVM sadece
takibe alınıp tedavisiz bırakılacak bir hastalık değildir çünkü serebral apse,
serebrovasküler olay, hemotoraks gibi hayati tehdit edici komplikasyonlara yol açabilir.
PAVM’nin tedavisi sayısına, büyüklüğüne, yerleşim yerine, komplikasyonlara ve
olgunun genel durumuna göre değişir. Özellikle birden fazla PAVM varsa
embolizasyon tercih edilebilir. Embolizasyon için pulmoner arterin çapı en az 3
mm olmalıdır. Cerrahi tedavi tek, 2 cm’den büyük ve embolizasyonun riskli
olduğu olgularda seçilir. Embolizasyon parankimi koruyan, etkili ve güvenli bir
tedavi şekli olmasına rağmen izole, büyük ve embolizasyonun riskli olduğu
olgularda rezeksiyon ilk seçenektir.
Anahtar Kelimeler: embolizasyon, hemoptizi, pulmoner
arteriyovenöz malformasyon