Geleneksel İç Hastalıkları Günleri Interaktif Güncelleştirme 2021, İstanbul, Türkiye, 11 - 14 Mart 2021, ss.2-4
Ortogeriatri
kavramı ve önemi
Ortogeriatri, frajilite kırığı olan
özellikle kırılgan ve komplike hastaların optimal tedavisi için yeterli ve
zamanında müdahale olanağı sağlayan multidisipliner bir yaklaşımdır
(Wilson,2017). Ortopedi ve geriatri işbirliği, Norveç, Avustralya, Amerika,
İspanya, Birleşik Krallık ve Yeni Zelanda'da uygulanmakla birlikte ülkemiz de
dahil olmak üzere diğer ülkelerin sağlık sisteminde de bu yönde çabalar
mevcuttur (Ranhoff,2019).
Düşmeler, 65 yaş üzeri yetişkinler
arasında yaralanmaya bağlı ölümlerin önde gelen nedenidir. Kalça kırıklarının
%90’ı da düşme sonrası meydana gelmektedir (Fuller,2000). Kalça kırığı sonrası
hastaların % 42'si kırık öncesi fonksiyonlarına kavuşamamaktadır
(Bertram,2011). Norveç, dünyada kalça kırığının en sık görüldüğü ülkedir
(Stoen,2012). Norveç’de yapılan
çalışmalar, ortogeriatrik yaklaşımın maliyet etkin olup daha iyi mobilite,
fonksiyonellik ve yaşam kalitesi sağladığını, daha az düşme korkusu ve hastane
başvurusuna neden olduğunu göstermiştir (Sletvold,2011, Watne,2014). Ayrıca,
geriatristin sürece katılımının ve interdisipliner yaklaşımın hastane yatış
süresini ve mortaliteyi azalttığı gösterilmiştir (Grigoryan,2014). .
İnterdisipliner ekipte, ortopedist,
geriatrist, anestezist, hemşire, fizyoterapist, diyetisyen, sosyal hizmet
uzmanı, iş-uğraşı terapisti ve klinik eczacı gibi alanında yetkin uzmanlar
bulunmalıdır. Geriatristin görevi, perioperatif komorbidite ve
komplikasyonların tedavisi, ilaçların düzenlenmesi, düşmeler ve osteoporozun
değerlendirilmesidir.
Kalça kırığı olan hastalar genelde yaşlı,
kognitif bozukluğu olan ve düşme riski yüksek hastalar olduğu için, servisler
deliryum ve düşmeleri önleyecek ve mobilizasyonu teşvik edecek şekilde
tasarlanmalıdır (Ranhoff,2019).
Ortogeriatri yapılandırması, kalça
kırığı olan hastaların kırık öncesi fonksiyonelliklerini en kısa sürede tekrar
kazandırması, yaşam kalitesini eski haline getirmesi, disabilite ve mortalite
oranlarını azaltması bakımından oldukça önemli multidisipliner bir yaklaşım
biçimidir. Ayrıca, düşmeler ve yeni kırık oluşumunun önlenmesi ile osteoporozun
tanı ve tedavisinin sağlanmasına da katkıda bulunmaktadır. Bu yaklaşımın
içerikleri şu şekildedir:
Preoperatif Dönem:
Hastaneye kabul ve radyolojik
incelemeler
Kazanın geçirilme yeri, kazaya kadar
olan süreçte fonksiyonellik, düşme ve kırığa neden olan faktörler, bilinç
durumu, kafa travması, diğer kırıklar, infeksiyon, inme, anemi, aritmi, kalp ve
solunum yetersizliği, dehidratasyon, malnütrisyon, polifarmasi ve alkol
tüketimi gibi parametreler değerlendirilmelidir. Kırık açısından şüpheli
bölgeler radyolojik olarak görüntülenmelidir.
Kan -
idrar tahlilleri ve EKG
Tüm hastalardan geniş rutin kan
tahlilleri, spot idrar tetkiki ve üriner infeksiyon kuşkusunda idrar kültürü
istenmelidir. Her hastaya yatış sırasında EKG çekilmelidir.
Preoperatif değerlendirme
Bir geriatrist hastayı tercihen
operasyon öncesi değerlendirmelidir; geriatrist mevcut değilse operasyon
ertelenmemelidir. Erken operasyon (1-2 gün içinde) ve mobilizasyonun kalça
kırığı hastalarında mortaliteyi azalttığı gösterilmiştir (Moja,2012). Norveç
ilk 48 saat içinde, NICE kılavuzu 36 saat içinde operasyon önermektedir.
Optimal şartların sağlanması için operasyonun ertelenmesi önerilmez.
--Ağrı yönetimi
İstirahatte hastanın ağrısız /hafif
ağrısı olması, hareket halinde ise ağrı yönetimiyle giderilebilen hafif/orta
şiddette ağrı olması kabul edilebilir. İleri evre bilişsel bozukluğu olan veya
konuşma yeteneği olmayan hastalarda, solunum hızının artması, huzursuzluk,
deliryum, postür değişikliğine direnç, yüz ifadeleri ve ağlama, ağrıyı gösteren
bulgulardır. Temel prensip, parasetamol ve sinir blokajı ile ağrı tedavisi
yapmak ve gerekirse opioidlerle desteklemektir.
Ø
Analjezikler
Parasetamol
Temel ilaçtır. Karaciğer
yetersizliğinde dikkatli kullanılmalıdır. 14 günden uzun süre kullananlarda, 80
yaş üzeri bireylerde ve çok düşük vücut ağırlığında doz azaltılmalıdır.
Opioidler
Tramadolden kaçınılmalıdır; ancak
titre edilmiş dozlarda verilebilir. Morfin, böbrek yetmezliğinde dikkatli
verilmelidir, oksikodon alternatif olabilir. Meperidin kullanımı uygun değildir
(nörotoksisite, deliryum riski, özellikle kronik böbrek yetmezliğinde risk artar)
(Bahat,2020). Solunum depresyonu, deliryum, üriner retansiyon, bulantı,
kabızlık, düşme eğilimi gibi yan etkiler sıktır.
Nonsteroid antiinflamatuar ilaçlar
(NSAİİ)
Güçlü analjeziklerdir; ancak böbrek
yetmezliği, hipovolemi, gastrointestinal kanama ve/veya kalp yetersizliği,
hipertansiyon olan hastalarda standart tedavide önerilmemektedir. Ağrı
tedavisinin yetersiz olduğu durumlarda ve diğer analjezikler tolere
edilemediğinde alternatiftir.
Periferik sinir blokajı
Preoperatif öncelikle tercih edilen
yöntemdir. Preoperatif femoral veya fascia iliaka kompartman (FIK) blokajı
önerilir.
--Anestezi
Rutin yöntem genelde spinal
anestezidir; ancak hasta veya cerrahın tercihi ise veya kanama, antikoagülan
kullanımı, geçirilmiş sırt cerrahisi veya lokal patoloji varsa genel anestezi
tercih edilebilir.
--Antitrombotik tedavi
Her ne kadar YOAK kullanımının
perioperatif kanama ve mortaliteyi artırmadığı gösterilse de (Mullins,2018),
YOAK'ların hastaneye yatışta spinal anesteziden 24-48 saat önce kesilmesi
önerilir. Spinal anestezi öncesi, warfarin kullananlarda INR <1,8 olmalıdır.
Aspirin ve dipiridamol, spinal anestezi için güvenilirken; klopidogrel,
tikagrelor ve prasugrel kullanımında spinal anesteziden kaçınılmalıdır. Yatış
süresi boyunca derin ven trombozu profilaksisi için düşük molekül ağırlıklı
heparin 1x1 subkutan ve kasığa kadar antiembolik çorap uygulanmalıdır.
Preoperatif değerlendirmede diğer
önemli hususlar
Günde 4 kez vital fonksiyon takibi,
riskli hastalara satürasyon takibi yapılmalıdır. Sıvı dengesi takip edilmelidir
(postoperatif 1 gün sonda ile). Konstipasyon sıktır, profilaktik laksatif
verilmelidir. Üriner retansiyon sıktır,
inkontinansa yönelik ilaçlar hasta mobilize oluncaya kadar kesilmelidir,
sonda çekildikten sonra rezidü idrar takibi ve gerekirse tekrarlayan mesane
kateterizasyonu yapılmalıdır. Polifarmasi, düşme ve deliryum riski
açısından ilaçlar değerlendirilmelidir.
Malnütrisyon taranmalıdır. Tüm
hastalar enerji-protein içeriği yüksek öğünlerle beslenmelidir. Malnütrisyon
riski/malnütrisyon durumundan bağımsız oral nutrisyon destek ürünü 2x1
başlanmalıdır (Bahat,2020). Preoperatif açlık olabildiğince kısa tutulmalıdır,
>4-6 saat bekleme süresi olanlarda preoperatif oral nutrisyon ürünleri
düşünülebilir.
Deliryum için risk faktörleri gözden
geçirilmelidir. Hiperaktif deliryumda ajitasyon varlığında haloperidol
kullanılabilir; fakat profilaksi önerilmemektedir. Hipoaktif deliryum
atlanmamalıdır. Uyku için melatonin harici ilaç kullanılmamalıdır. Bası
yaraları değerlendirilmelidir. Her hastaya havalı yatak temin edilmeli ve
pozisyon değişimi önerilmelidir. Düşmeler açısından risk faktörleri gözden
geçirilmelidir. Hastalar, kemik
iyileşmesi sağlandıktan sonra tercihen taburculuktan 3 ay sonra geriatri/düşme
poliklinik kontrolüne çağrılmalıdır.
Kardiyovasküler sorunlar
değerlendirilmelidir. AKS şüphesinde troponin takibi zor olabilir (troponin
kalça kırığında da yükselebileceğinden). Postoperatif atrial fibrilasyon
sıktır. Yatış sırasında mümkün olduğunca beta blokerler kesilmemelidir.
Respiratuar sorunlar değerlendirilmelidir. KOAH alevlenmesi sıktır.
Postoperatif mukus tıkacı bakımından dikkatli olunmalıdır. Kan kaybı ve
transfüzyonu değerlendirilmelidir. Kardiyak hastalık, serebral ve pulmoner
disfonksiyonda hemoglobin hedefi 9-10 g/dl olmalıdır.
Hipoksi değerlendirilmelidir.
Deliryum riskinde artışa sebep olması nedeniyle satürasyon < %90 ise O2
desteği verilmelidir; fakat profilaktik O2 önerilmemektedir. Osteoporoz
değerlendirilmelidir. Düşük enerjili travmalar sonrası oluşan kırıklar
osteoporoz tedavisi gerektirir. Tedavide oral bifosfonat, denosumab, zoledronik
asit tercih edilebilir. Bu ajanlar yatış sırasında dahi uygulanabilir. Günlük
yaşam ve enstrümental günlük yaşam aktiviteleri, ortostatizm semptomları, depresyon varlığı,
kırılganlık durumu, laboratuar sonuçları ve el kavrama kuvveti de
değerlendirilmelidir.
Postoperatif Dönem:
Postoperatif Değerlendirme
Yeterli sıvı ve besin alımı
sağlanmalıdır. Defekasyon, miksiyon takip edilmelidir. Ağrı kontrolü
sağlanmalıdır. Transfüzyon ihtiyacı değerlendirilmelidir. Erken mobilizasyon
sağlanmalıdır. Deliryum açısından dikkatli olunmalıdır. Cerrahi proflaksi
amaçlı Sefazolin IV başlanmalıdır. Minimum günde 2 kez vital fonksiyon takibi
yapılmalıdır. Ayakta 3 dk. durabilir hale geldikten sonra ortostatizm açısından
değerlendirme yapılmalıdır. Bulantı sıktır, risk faktörleri sorgulanmalıdır.
Tedavide ondansteron uygulanabilir. Hastanede kalış süresi mümkün olduğunca
kısa ve uzun vadede en iyi sonuçları alacak kadar uzun olmalıdır (Nordstrom,2015).
KAYNAKLAR
1- Wilson
H. Orthogeriatrics in Hip Fracture. The Open Orthopaedics Journal 2017; 11:
(Suppl-7, M2) 1181-1189.
2- Ranhoff
AH , Saltvedt I, Frihagen F, Raeder J, Maini S, Sletvold O. Interdisciplinary
care of hip fractures. Orthogeriatric models, alternative models,
interdisciplinary teamwork. Best Practice & Research Clinical Rheumatology
2019; 33: 2, 205-226.
3- Fuller
GF. Falls in the elderly. Am Fam Physician 2000;61(7):2159-68, 2173-4.
4- Bertram
M, Norman R, Kemp L, Vos T. Review of the long-term disability associated with
hip fractures. Inj Prev 2011;17(6): 365e70.
5- Stoen
R.O et al. Hip fracture incidence is decreasing in the high incidence area of
Oslo, Norway. Osteoporos Int 2012; 23:10, 2527-2534.
6-
Sletvold O, Helbostad JL, Thingstad P, et al. Effect of in-hospital
comprehensive geriatric assessment (CGA) in older people with hip fracture. The
protocol of the Trondheim Hip Fracture Trial. BMC Geriatr 2011;11.
7- Watne
LO,Torbergsen AC, Conroy S et al. The effect of a pre- and postoperative
orthogeriatric service on cognitive function in patients with hip fracture:
randomized controlled trial (Oslo Orthogeriatric Trial).BMC Med 2014; 12:63.
8-
Grigoryan KV, Javedan H, Rudolph JL. Orthogeriatric care models and outcomes in
hip fracture patients: a systematic review and meta-analysis. J Orthop Trauma
2014;28(3):e49e55.
9- Moja L,
Piatti A, Pecoraro V, et al. Timing matters in hip fracture surgery: patients
operated within 48 hours have better outcomes. A meta-analysis and
meta-regression of over 190,000 patients. PLoS One 2012;7(10):e46175.
10- Bahat
G, İlhan B, Erdoğan T, et al. Turkish Inappropriate Medication Use in the
Elderly (TIME) criteria to imrove prescribing in older alduts: TIME to
STOP/TIME to START. Eur Geriatr Med 2020 Jun;11(3):491-498.
11-
Mullins B, Akehurst H, Slattery D, Chesser T. Should surgery be delayed in
patients taking direct oral anticoagulants who suffer a hip fracture? A
retrospective, case-controlled observational study at a UK major trauma centre.
BMJ Open 2018;8(4):e020625.
12-
Nordstrom P, Gustafson Y, Michaelsson K, Nordstrom A. Length of hospital stay
after hip fracture and short term risk of death after discharge: a total cohort
study in Sweden. BMJ 2015;350:h696.