History Studies, vol.3, no.12, pp.807-826, 2020 (Peer-Reviewed Journal)
After
the revolution of the Abbasid the Umayyad State collapsed and the caliphate
changed the hand in the favor of the Abbasid in the 132/750. The Spanish
Umayyad State was built in the 138/756 by Abd al-Rahman ibn Muawiya who belong
to the family of the Umayyads, after he came to the al-Andalus from Damascus
and captured the government. The emirs
of Spanish Umayyads not only did not recognize the caliphate of Abbasid but
also did not proclaim themselves as caliphs. However, Abd al-Rahman III, who
ascended the throne in the early 4-10th century in al-Andalus,
proclaimed himself as the caliph of al-Andalus in 316/929. He founded a new
city called Madīna Azahara in the near of the Cordoba for the center of his
caliphate after a few years of his proclamation. Madīna Azahara had a different
character of the other cities that were founded by the muslims in al-Andalus in
terms of the urbanization because the caliph, high-ranking bureaucrats and some
of the people of Cordoba had lived in there. The city, which was established
nearly forty years, had became the magnificent city and an eminent center for
the scientific and cultural activities of al-Andalus in a few times. Madīna
Azahara had been destroyed and leaved after the time of the social and
political problems in the early of the 5-11th century. The article
aims to study the political and cultural situation of Madīna Azahara from the
foundation to the destruction of the city.
Abbâsî ihtilaliyle birlikte Emevî Devleti yıkıldı ve hilâfet
132/750’de Abbâsîlere geçti. Emevî hanedan mensuplarından Abdurrahman b.
Muâviye’nin Şam bölgesinden Endülüs’e gelerek burada idareyi ele geçirmesiyle 138/756
yılında Endülüs Emevî Devleti kuruldu. Abbâsî hilâfetini tanımayan Endülüs
Emevî hükümdarları kendilerini halife olarak da görmediler. Ne var ki IV/X.
yüzyıl başlarında Endülüs Emevî hükümdarı olan III. Abdurrahman, 316/929
senesinde Endülüs’te halifeliği ilan etti ve bundan birkaç yıl sonra hilâfet
merkezi olmak üzere Kurtuba (Córdoba) yakınlarında Medînetüzzehrâ adını verdiği
yeni bir şehir kurdu. Şehir tipolojisi açısından Endülüs’te müslümanlar
tarafından inşa edilen şehirlerden farklı bir karaktere sahip olduğu anlaşılan
Medînetüzzehrâ, halife ve üst düzey bürokratların yaşadıkları ve kısmen de
Kurtuba halkının yerleştiği bir merkezdi. İnşası kırk yıla yakın bir sürede
tamamlanan Medînetüzzehrâ kısa süre içinde Endülüs’ün en görkemli şehri haline
geldi; ilmî ve kültürel faaliyetler için de seçkin bir merkez oldu. V/XI.
yüzyıl başlarında Endülüs’te yaşanan sosyal sorunlar ve ardından yaşanan siyasî
parçalanma döneminde büyük tahribata uğrayarak terk edildi. Bu makalede
Medînetüzzehrâ’nın kuruluş sürecinden tahribata uğrayıp metruk hale gelişine kadar
olan dönemdeki siyasî ve kültürel durumu ele alınacaktır.