8. Egzersiz Fizyolojisi Sempozyumu, İstanbul, Türkiye, 12 - 15 Mayıs 2022, ss.55-56
Giriş: Solunum sistemi fonksiyonları bağlamında sporcuların sedanter popülasyona göre daha
yüksek değerlere sahip olduğu görüşü yaygındır. Diğer yandan solunum fonksiyon
değerlerinin değişik tip spor disiplinleri arasında farklılık gösterdiğini ifade eden yayınlar
olduğu gibi aksini bildiren çalışmalar da mevcuttur.
Amaç: Biz de bu araştırmamızda 30 yılı aşan bir dönem içinde anabilim dalımızda sağlık
muayenesinde tabi tutulan farklı disiplin ve profesyonellik düzeyindeki sporcuların solunum
fonksiyon test (SFT) sonuçlarını incelemeyi amaçladık.
Gereç ve Yöntem: Araştırmamızda 1987-2019 yılları arasında polikliniğimize başvuran
1500’e yakın sporcuya ait dosya taraması yapıldı. İçlerinden dahil edilme kriterlerini
karşılayan 748 kişinin [yüzme (n:169), voleybol (n:114), basketbol (n:107), dağcılık (n:116),
güreş (n:34), tenis (n:133) ve uzak doğu sporları (n:75)] dosyası değerlendirmeye alındı.
Sporcuların antropometrik değerleri ve spirometri ile tespit edilen akciğer hacim ve
kapasiteleri (IC, FVC, PEF, FEV1, FEV1/FVC, FEF25-75) kaydedildi.
Bulgular: Erkek sporcularda ait IC, FVC, FEV1 değerleri voleybol, dağcılık ve güreş
branşlarında diğer branş sporcularının değerlerine göre daha yüksekti. Kadın sporcular aynı
parametrelerine ait en yüksek değerler ise basketbol, dağcılık ve voleybol branşlarında
saptandı ve bu branşların kendi aralarında anlamlı bir fark yoktu. Bunun yanı sıra
erkeklerdeki FEF25-75 parametresi incelendiğinde voleybol, güreş, uzak doğu sporları en
yüksek değerlere sahipken; kadınlardaki aynı parametre basketbol, voleybol ve uzak doğu
sporlarında en yüksek değerlere sahipti.
Sonuç ve Tartışma: Kadınlarda SFT değerlerinin erkeklerden farklı olarak basketbol
branşında en yüksek olması kadınlardaki boy ortalaması en yüksek olan branşın basketbol
olması ve kadın basketbolcuların yaşların daha yüksek olması ile ilişkili olabilir. Bunun
yanında her iki cinsiyetteki en düşük değerlerin yüzme ve tenis branşlarında olmasının sebebi
ise bu iki disiplindeki sporcuların antropometrik değerlerinin anlamlı şekilde düşük
olmasından kaynaklandığını düşünüyoruz. Çalışmamızdaki grupların incelediğimiz SFT
sonuçlarında görülen farklılıkların yaş aralıkları, spor tipi, profesyonellik düzeyi ve
antropometrik değerler ile ilişkili olduğunu söyleyebiliriz.