Üçüncü Basamak Bir Hastanede Nokardiyoz Olguları ve İnfeksiyon Risk Faktörleri


Başaran S., Yılmaz E., Yavuz S., Çağatay A. A., Öncül M. O., Özsüt H., ...More

Flora İnfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Dergisi, vol.26, no.2, pp.285-294, 2021 (ESCI)

Abstract

Giriş: Nokardiyoz özellikle hücresel bağışıklığı baskılayıcı tedaviler, diabetes mellitus, AIDS gibi bazı hastalıklar, bronşektazi ve kistik fibroz gibi anatomik bozukluklar, lenforetiküler maligniteler, solid organ kanserleri ve kemoterapi ile ilişkilendirilen ve en sık akciğer, beyin, göz ve deri tutulumu ile seyreden fırsatçı bir infeksiyondur. Bu çalışmada bir üçüncü basamak hastanesinde nokardiyoz hastaların klinik tabloları ve risk faktörleri sunuldu. Materyal ve Metod: 2013-2019 yılları arasında hastanemizde izlenen ve herhangi bir klinik örneğinde Nocardia spp. üreyen ve bu etkene yönelik tedavi alan yetişkin hastalar retrospektif olarak değerlendirildi. Suşların tanımlanmasında klasik yöntemler, yapılabilenlerde tiplendirme için 16S rRNA veya MALDI TOF yöntemi, antimikrobiyal duyarlılıkların belirlenmesinde gradient yöntemi kullanıldı. Bulgular: Dokuz olgunun 4’ü disemine (tutulum görülen alanlar- akciğer, beyin, kas içi, göz), 4’ü akciğer, 1’i ise deri tutulumuyla seyretti. Hastaların 6’sı kortikosteroid, ikisi temozolomid, biri mikofenolat mofetil, biri ise siklofosfamid olmak üzere immunosupresif ilaç kullanmaktaydı. Bir hasta hariç tümü lenfopenikti. Tür düzeyinde tanımlanan 5 suş sırasıyla N. cyriacigeorgica (2 suş), N. farcinicia, N. asteroides ve N. abscessus İlk kez geçtikleri için açık yazılmaları gerekiyor. Nocardia cyriacigeorgica gibi) olarak adlandırıldı. Antibiyogram verisi olan 7 suşun tümü kotrimoksazole duyarlıydı. Sonuç: Hücresel bağışıklığı baskılanmış veya lenfopenik hastalarda gelişen, özellikle akciğer, merkezi sinir sistemi infeksiyonlarında etkenin Nocardia spp. olabileceği akla gelmeli. Akciğer nokardiyozu belirlenmiş kanser hastalarında MSS’de gelişen lezyonların ayırıcı tanısında MSS nokardiyozu da düşünülmelidir. Bugüne kadar nokardiyoz için tanımlanan birçok risk faktörünün arasında genel olarak kanser kemoterapileri yer alırken, derin lenfopeni yaratması nedeniyle temozolomid daha güçlü bir risk faktörü olarak karşımıza çıkmaktadır. Temozolomid alan hastalarda gelişen infeksiyon tablolarında nokardiyoz daha sık akla getirilip incelemeler yapılırsa gerçek nokardiyoz insidansının belirlenmesi ile gelecekte profilaksi stratejileri etkilenebilir.