in: Genito-Üriner Hastalıklarda Fitoterapinin Yeri, Lütfi Canat,Ateş Kadıoğlu, Editor, Nobel Yayın Dağıtım, İstanbul, pp.55-64, 2019
Erektil disfonksiyon (ED) tatmin edici cinsel birliktelik için ereksiyonun tam sağla- namaması yada devam ettirilememesi olarak tanımlanmaktadır(1). Yapılan preva- lans çalışmalarında ABD’de 40-70 yaş arası erkeklerde ED görülme oranı %52 olarak saptanırken, Türk Androloji Derneğinin yaptığı çalışmada ise Türkiye ED prevalansı %33 olarak bildirilmiştir (2, 3). ED patofizyolojisinin net olarak anlaşılmasından son- ra tedavide önemli gelişmeler kaydedilmiştir. Farmakoterapideki gelişmeler özellikle etkinliği ve tolere edilebilir olması nedeniyle fosfodiesteraz inhibitörlerinin (PDE 5-I) birinci basamak yöntem olarak kullanıma girmesini sağlamıştır. Ancak bu ilaçların bazı hastalarda kontrendike olması, başarı oranın diyabetik hastalarda veya radikal prostatektomi cerrahisinden sonra daha düşük olması, tedaviyi bırakma nedeni ola- bilecek yan etkilerin görülebilmesi ve bu tedavi yönteminin küratif olmaması nede- niyle alternatif tedavi yöntemleri gündeme gelmektedir (4).