Tezin Türü: Yüksek Lisans
Tezin Yürütüldüğü Kurum: İstanbul Üniversitesi, Sağlık Bilimleri Enstitüsü, Türkiye
Tezin Onay Tarihi: 2024
Tezin Dili: Türkçe
Öğrenci: AYŞE TEKİN
Danışman: Güven Toksoy
Açık Arşiv Koleksiyonu: AVESİS Açık Erişim Koleksiyonu
Özet:
SGA (Small for Gestastional Age, Gebelik Haftasına Göre Düşük Doğum Ağırlığı), etiyolojisinde birçok faktörü barındıran ve büyüme hormonu eksikliğiyle ilgili karmaşık klinik bir antitedir. Maternal, plasental ve genetik-epigenetik faktörler SGA sebepleri içerisinde yer almaktadır. Bu tez çalışmasında genetik etiyolojisi aydınlatılamamış nonsendromik düşük doğum ağırlıklı olgularda, DNA metilasyonun ve Transkripsiyon Faktörü (TF) bağlanma bölgelerindeki değişimlerin etkisinin incelenmesi amaçlandı. Daha önce bölümüzde yürütülen bir proje kapsamında yapılan sitogenetik ve moleküler testlerle tanı konulamayan 51 olgu retrospektif olarak dosya bilgilerinden değerlendirildi. Epigenetik mekanizmaların etkisine bağlı olarak klinik bulguların saptanabileceği düşünülen seçim kriterlerine göre yedi olgu seçildi. Olgulardan birine çalışma öncesi UPD7 tanısı konuldu. Seçim kriterlerine uygun olarak belirlenen altı olgu ile referans epigenomu oluşturmak için belirlenen olguların yaş ve cinsiyetleriyle uyumlu yedi kontrol (sağlıklı) birey seçilerek büyüme hormonu-insülin benzeri büyüme faktörü-I (BH-IGF-I) aksında belirlenen 13 hedef genin metilasyon ve TF bağlanma bölgelerinin amplikon bazlı yeni nesil dizileme (YND) tekniği ile araştılamasına yönelik optimizasyon çalışmaları yapıldı. Sonuç olarak bu çalışma, bisülfit dizileme yönteminin bölümüzde uygulanabileceğini gösteren ve bu yöntemin uygulanmasındaki zorlukların değerlendirildiği ilk araştırma olmuştur. TF faktörü bağlanma bölgelerinde yer alan ve ayrı ayrı olmasa da kombinasyonlarının önemli olabileceğini düşündüren bu çalışma ayrıca, CpG bölgelerinin bisülfit modifikasyondan sonraki dizilemelerinde, GHRHR geninin 22. CpG adasında veritabanlarında bildirilen metilasyon noktalarının yanı sıra, daha önce bildirilmemiş yeni birçok metilasyon noktasının da varlığını göstermiştir.