İdyopatik Pes Ekinovaruslu Çocuklarda Ponseti Tedavisi Sonrası Aşil Tendon Boyu ve Plantar Fleksiyon Kas Gücü Değişiklikleri ile Nüks Metatarsus Adduktus Deformitesi Arasındaki İlişkinin Araştırılması


Tezin Türü: Tıpta Uzmanlık

Tezin Yürütüldüğü Kurum: İstanbul Üniversitesi, İstanbul Tıp Fakültesi, Cerrahi Tıp Bilimleri Bölümü, Türkiye

Tezin Onay Tarihi: 2018

Tezin Dili: Türkçe

Öğrenci: Mehmet Demirel

Asıl Danışman (Eş Danışmanlı Tezler İçin): Fuat Bilgili

Özet:

İdyopatik Pes Ekinovaruslu Çocuklarda Ponseti Tedavisi Sonrası Aşil Tendon Boyu ve Plantar Fleksiyon Kas Gücü Değişiklikleri ile Nüks Metatarsus Adduktus Deformitesi Arasındaki İlişkinin Araştırılması

 

 Amaç: Ponseti tedavi sonrası nüks metatarsus adduktus deformitesi gelişen tek taraflı idyopatik PEV’li çocuklarda ayak bileği çevresi tendon boyu ve kas gücü değişikliklerinin incelenerek nükse neden olabilecek faktörleri araştırmaktır.

Hastalar ve Yöntemler: İdyopatik PEV tanısıyla Ponseti yöntemine göre seri alçılama ve perkütan Aşil tenotomisi ile tedavi edilmiş, son kontrollerinde klinik olarak nüks metatarsus adduktus deformitesi saptanılan 5 ile 10 yaş arası toplam 20 çocuk (14 Erkek, 6 Kız) çalışmaya dahil edildi. Hastaların tedaviye başladıkları anda yaş ortalamaları 28 gün (15-60 gün) iken, son kontrol yaş ortalamaları 7 yıldı (5-9 yıl). Hastaların ortalama takip süresi 84 ay (57-107 ay) olarak tespit edildi. Çalışmada analiz edilen verilerin tamamı hastaların hem etkilenmiş hem de etkilenmemiş ayak bileklerinden elde edildi. Sonrasında her iki ayağa ait değişkenler arasında istatistiksel karşılaştırmalar ve korelasyon analizleri yapıldı. Son kontrolde, ayak bileği çevresi tendon boylarının ultrasonografik ölçümü (Aşil, tibialis anterior, tibialis posterior ve peroneus brevis) ve izometrik kas güçleri (plantar fleksiyon, dorsifleksiyon, inversiyon ve eversiyon) değerlendirildi.

Bulgular: İzometrik kas gücü ölçümlerinde, hasta ve sağlam taraf dorsifleksiyon kas gücü ölçümleri arasında anlamlı farklılık yok iken (p>0,05), hasta taraf inversiyon, eversiyon ve plantar fleksiyon kas güçleri sağlam taraflara kıyasla belirgin olarak düşük bulunmuştur (p=0,001; p<0,01). Ayrıca, hasta taraf plantar fleksiyon/dorsifleksiyon kas gücü oranları, kontrol grubundan istatistiksel olarak anlamlı düzeyde düşük bulunmuştur (p=0,001; p<0,01). Ancak, hasta ve sağlam taraf inversiyon /eversiyon kas gücü kas oranları arasında istatistiksel olarak anlamlı farklılık saptanmamıştır (p>0,05). Tendon boylarının ultrasonografik ölçümlerinde, hasta taraf Aşil tendon boyu, sağlam taraftan istatistiksel olarak anlamlı düzeyde uzun bulunurken (p=0,001; p<0,01), hasta taraf peroneal tendon boyu, sağlam taraftan istatistiksel olarak anlamlı düzeyde kısa bulunmuştur (p=0,001; p<0,01). Ayrıca, plantar fleksiyon kas gücünde azalma ile Aşil tendonu uzama oranı arasında pozitif yönlü bir ilişki saptanmıştır (r:0,530; p=0,016; p<0,05). Benzer şekilde, hasta taraf/sağlam taraf plantar fleksiyon kas gücü oranı ile hasta taraf/sağlam taraf Aşil tendon boyu oranı arasında negatif yönlü ilişki tespit edilmiştir (r:-0,524; p=0,018; p<0,05). Nüks metatarsus adduktus deformitesinin klinik değerlendirilmesinde, olguların %10’unda (n=2) hafif, %55’inde (n=11) orta, %35’inde (n=7) ise ciddi düzeyde metatarsus adduktus deformitesi saptanmıştır.

Çıkarımlar: Ponseti yöntemi ile tedavi edilmiş tek taraflı idyopatik PEV olgularında etkilenmiş taraf Aşil tendon boyları karşı sağlam taraflara kıyasla belirgin olarak daha uzun saptanabilir. Ayrıca, bu olguların her iki Aşil tendon boyları arasındaki uzunluk farkı arttıkça PEV’li taraflardaki plantar fleksiyon kas gücünün giderek azalması beklenebilir. Ponseti tedavisi sonrası plantar fleksiyon kas gücündeki zayıflama nüks metatarsus adduktus deformitesi gelişimine meyil oluşturabilir. Ayrıca, bu hastalarda eversiyon kas gücü zayıflamış olsa bile inversiyon ve eversiyon kas gücü arasındaki denge bozulmamış olabilir.