Transfüzyon bağımlı talasemi hastalarında hipofizdeki demir birikiminin incelenmesi


Tezin Türü: Tıpta Uzmanlık

Tezin Yürütüldüğü Kurum: İstanbul Üniversitesi, İstanbul Tıp Fakültesi, Dahili Tıp Bilimleri Bölümü, Türkiye

Tezin Onay Tarihi: 2017

Tezin Dili: Türkçe

Öğrenci: ŞEFİKA İLKNUR KÖKÇÜ KARADAĞ

Danışman: Zeynep Karakaş

Özet:

ÖZET

Transfüzyon Bağımlı Talasemi Hastalarında Hipofiz Demir Birikiminin İncelenmesi

Amaç: Transfüzyon bağımlı talasemi (TBT) hastalarında kan transfüzyonlarına bağlı gelişen endokrin komplikasyonların değerlendirilmesi, hipofizer demir birikiminin incelenmesi, hormonal yetmezliklerin demir birikimi ile ilişkisinin değerlendirilmesi amaçlanmıştır.

Hastalar ve Yöntem: Çalışma İstanbul Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı Çocuk Hematoloji ve Onkoloji Bilim Dalı, Hemoglobinopati Merkezi’nde düzenli kan transfüzyonu programında olan ve demir şelasyon tedavisi alan 10 yaşından büyük, 50 transfüzyon bağımlı talasemi (TBT) hastasını kapsamaktadır. Lokal etik kurul onayı alındıktan sonra hasta takip dosyaları incelenmiştir. Mart 2016- Mayıs Aralık 2017 tarihleri arasında hipofiz demir birikimi ve endokrin komplikasyonlar arasındaki ilişkiyi incelemek amacıyla hastalara 1.5 Tesla Philips marka MRG cihazı ile Radyoloji ABD’da Hipofiz MRG çekilmiş ve hipofiz demir birikimi global R2* ile kantitatif olarak değerlendirilmiştir.   İstatistiksel değerlendirme Windows SPSS 21 ile yapılmıştır.

Bulgular: Çalışmaya katılan hastaların %60’ında (n=30) klinik olarak en az bir endokrin komplikasyon saptanmıştır. Hastaların %28’inde (n=14) hipogonadotropik hipogonadizm, %20’sinde (n=10) diyabet, %18’inde (n=9) boy kısalığı gözlenirken, %18’inde (n=9) hipotiroidi, %14’ünde (n=7) bozulmuş açlık glikozu, %8’inde (n=4) amenore, %8’inde (n=4) hipoparatiroidi ve %4’ünde (n=2) adrenal yetmezlik gözlenmiştir. Hastaların %88’inde (n=44) hipofiz MRG ’ında demir birikimi saptanmıştır. Hipofizde demir birikimi saptanan (n=44) hastaların %31’inde (n=14) hipogonadotropik hipogonadizm, %25’inde (n=11) boy kısalığı, %20’sinde (n=9) diyabet, %9’unda (n=4) amenore mevcuttu. Demir birikimi saptanmayan hastalarda hipogonadotropik hipogonadizm ve diyabet görülmezken sadece bir hastada boy kısalığı görülmüştür. Hipogonadizm görülen hastalarda hipofiz demir birikimi (global R2* ort: 138,04), hipogonadotropik hipogonadizm görülmeyenlerden (global R2* ort: 61,1) istatistiksel olarak anlamlı yüksek bulunmuştur (p=0,018; p<0,05).

Sonuç: Düzenli kan transfüzyonu ve şelasyon tedavileri ile talasemi hastalarında yaşam uzamıştır.  Demir birikimi ile ilişkili komplikasyonlardan kaçınmak için kılavuzlarda serum ferritin düzeylerinin sıklıkla 500-1000 ng/ml arasında tutulması önerilmektedir. Ancak hipofiz demir birikimine bağlı endokrin komplikasyonlar hayat kalitesini etkilemekte ve çalışmamızda da saptandığı gibi ferritin değerleri 1000 ng/ml’nin altına düşse bile hipogonadizm görülebilmektedir. Bu nedenle sadece ferritin düzeyleri ile şelasyon tedavilerini izlemek uygun değildir. Hastaların endokrin komplikasyonların klinik bulguları oluşmadan saptayabilmek, organlardaki demir birikimlerini değerlendirebilmek ve etkili şelasyon tedavisi ile belki de geri döndürebilmek için hipofiz demir birikiminin MRG ile rutin olarak değerlendirilmesinin uygun ve gerekli olduğunu düşünmekteyiz.    

Anahtar kelimeler: Transfüzyon bağımlı talasemi, endokrin komplikasyonlar,  MRG