Tezin Türü: Doktora
Tezin Yürütüldüğü Kurum: İstanbul Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, Siyasal Bölümü, Türkiye
Tezin Onay Tarihi: 2021
Tezin Dili: Türkçe
Öğrenci: AYŞE ÇİÇEK
Danışman: Murat Metinsoy
Açık Arşiv Koleksiyonu: AVESİS Açık Erişim Koleksiyonu
Özet:
Türkiye’den Almanya’ya iş gücü göçünün üzerinden altmış yıl geçmiş, fakat birinci kuşak göçmenlerin göç deneyimi kuşaklar boyu etkisini sürdürmüştür. Konuyla ilgili literatürde, genellikle Almanya’da doğup büyüyen kuşaklar da önceki kuşaklar gibi “uyum kabiliyeti olmayan” bireyler olarak sınıflandırılmıştır. Gündelik yaşam deneyimleri de ekseriyetle entegrasyon politikaları perspektifinden anlaşılmaya çalışılmıştır. Bu çalışma ise konuyu daha çok gündelik deneyimler açısından incelemektedir. Özellikle, Almanya’da yaşayan üçüncü kuşak Türkiye kökenli bireylerin gündelik yaşamda ulusal kimlik, sosyal, kültürel ve iktisadi politikalar karşısında sergiledikleri adaptasyon ve örtülü direnişlerini; bunların hangi alanlarda ve hangi şekillerde ortaya çıktığını araştırmaktadır. Adaptasyon ve direniş biçimlerine yönelik tipolojiler üretmek bu araştırmanın hedefleri arasında yer almaktadır. Bu amaçla Renanya-Palatina eyaletinde yaşayan ve eğitim gören 20-30 yaş arasındaki kırk iki kişiyle derinlemesine ve yarı- yapılandırılmış görüşme gerçekleştirilmiştir. Veriler içerik analizi ve gömülü kuram yöntemiyle analiz edilmiştir. Gündelik yaşamda iktidar ilişkilerinin en çok deneyimlendiği alan iktidar odaklarıyla yüz yüze ilişkilerin en yoğun olduğu eğitim hayatıdır. Bireylerin en yaratıcı ve zengin taktikler geliştirdikleri ve gizli senaryo pratiklerinin yoğun olduğu kurum okuldur. Eğitim hayatından sonra kamusal senaryolarda tahakkümün baskın olduğu bir diğer alan iş hayatıdır ve yapılan işin niteliği bu durumda belirleyicidir. Özellikle eğitim düzeyi düşük olan bireyler iş hayatında iktidar ilişkilerini daha yoğun deneyimlemekte ve daha fazla taktik üretmektedirler. Bireylerin kamu hizmetleri sunan kurumlarla gündelik ilişkileri daha seyrek olduğu için iktidar ilişkileri diğer iki alandan daha az hissedilmekte, buna karşın çok çeşitli gündelik direniş biçimlerine rastlanmaktadır. Eğitim hayatında öğretmenlerle, iş hayatında yöneticilerle ve kamu kurumlarında memurlarla ilişkilerde deneyimlenen ortak taktik göstermelik itaattir. Eğitim ve kamu kurumlarında ortaya çıkan ortak taktik ise uyum gösterdiğini ispat etme gayretidir. Siyasal iktidar karşısındaki gündelik direniş biçimleri ise gizli senaryolarda iktidarın politikalarına yönelik eleştirilerden meydana gelmektedir. Özel alan ve kamusal alanda yer değiştiren kültürel ve dini pratikler bireylerin hâkim kültüre direnişinde önemli rol oynamıştır. Kültürel pratikler direniş biçimlerinin yoğun olduğu, dini pratikler ise adaptasyon ve direnişin iç içe geçtiği bir eylem repertuvarı oluşturmuştur.