Tezin Türü: Doktora
Tezin Yürütüldüğü Kurum: İstanbul Üniversitesi, İletişim Fakültesi, Halkla İlişkiler ve Tanıtım Bölümü, Türkiye
Tezin Onay Tarihi: 2020
Tezin Dili: Türkçe
Öğrenci: NİL ÇOKLUK CÖMERT
Asıl Danışman (Eş Danışmanlı Tezler İçin): Emine Yavaşgel
Özet:
NİL ÇOKLUK
Siyasal alanda iktidarı ele geçirmek isteyen
siyasal aktörler ve seçmenler arasındaki ilişkiler siyasal iletişimin önemini
gün geçtikçe arttırmaktadır. Bu durum, iletişimin hızla akıp gittiği postmodern
çağda siyasal iktidarı ele geçirmek isteyen aktörleri seçmenlerin
beklentilerini anlayabilmek için yeni arayışlara itmektedir. Son
yıllarda bir çok alanda benimsenen interdisipliner yaklaşım siyasal iletişim
alanında da ön plana çıkmaya başlamıştır. Siyasal iletişim alanının nörobilimin
sunduğu araştırma tekniklerini kullanması, seçmenlerin davranışlarının altında
yatan siyasal algı ve tutumları anlayabilmek için yeni filizlenen ve
nörosiyaset denilen bir alanın ortaya çıkmasını sağlamıştır. Felsefe, biyoloji, psikoloji, sosyoloji,
nörobilim, fizik, iletişim, siyaset, davranış bilimleri gibi
birçok farklı disiplinin bir araya gelmesiyle oluşan nörosiyaset geleneksel
araştırma tekniklerine karşılık seçmenlerin araştırma sonuçlarını manipüle
etmesini engellemektedir.
Bu
çalışma geleneksel kamuoyu araştırmalarından farklı olarak siyasal liderlerin
ve kullandıkları söylemlerin seçmenlerin bilinçdışında yarattığı motivasyonu ve
duygusal ilgiyi tespit etmeyi amaçlamaktadır. Nörosiyaset alanına odaklanan
çalışmanın ilk bölümünde siyasal davranışın nörobiyolojik temelleri, ikinci
bölümde siyasal davranışın psikolojik ve sosyolojik yapısı, üçüncü bölümde ise,
siyasal davranış ve siyasal ikna, dördüncü bölümde, nörosiyaset teknikleri ve
çalışmaları, beşinci bölümde, siyasi liderlerin ve söylemlerinin seçmenlerin
bilinçdışında yarattığı motivasyonel ve duygusal tepkiler analiz edilmiştir. Deney
yönteminin kullanıldığı bu araştırmada nörosiyaset çalışmalarında kullanılan
EEG, PPG ve GSR teknikleri kullanılarak seçmenlerin siyasal algıları
irdelenmeye çalışılmıştır. AK Parti,
CHP, MHP, HDP, İP seçmenleri ile gerçekleştirilen çalışmada oy verme
davranışları değil, siyasal liderlerin ve söylemlerin seçmenlerin bilinçdışında
yarattığı etki incelenmiştir. Araştırma siyasi kişiliklerin ve söylemlerin
seçmenler üzerindeki bilinçdışı etkisine odaklanmaktadır. Bilinçdışına
odaklanan nörosiyaset konusunda Türkçe literatürde sınırlı sayıda araştırmanın yer
alması çalışmayı önemli kılmaktadır. Ayrıca geleneksel araştırma tekniklerinden
farklı olarak nörosiyaset tekniklerinin katılımcıların sözlü beyanlarıyla
yanıltma ve doğru ifade edememe gibi tutarlılık sorunlarını bertaraf etmesi
çalışmanın diğer bir önemli yanıdır. “İnsanların
siyasal tercihleri biyometrik ve nörometrik işaretleri ile uyumludur.” ve “İnsanları etkileyen siyasal unsurlar biyometrik ve nörometrik
verilerden çıkarılabilir.” hipotezlerini
nörosiyaset teknikleriyle araştıran çalışmanın sonuçlarına bakıldığında bu
hipotezler kısmen doğrulanmaktadır. Ayrıca çalışmanın sonuçları biyolojik ve
psikolojik yapı kadar toplumsal yapının ve güncel koşulların da siyasal algılar
dolayısıyla siyasal davranış üzerinde belirleyici olduğunu ortaya koymaktadır.
Anahtar Kelimeler: Nörosiyaset, Siyasal İletişim, Siyasal Algı,
Siyasal Davranış, Siyasal Söylem