Tezin Türü: Yüksek Lisans
Tezin Yürütüldüğü Kurum: İstanbul Üniversitesi, Su Bilimleri Fakültesi, Deniz Ve İçsu Kaynakları Yönetimi Bölümü, Türkiye
Tezin Onay Tarihi: 2025
Tezin Dili: Türkçe
Öğrenci: Sinan Musa Yılmaz
Danışman: Neşe Yılmaz
Özet:
Son yıllarda içme suyu
kaynaklarında ortaya çıkan su kirliliği, tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de
önemli bir gündem oluşturmakta ve pek çok bilimsel araştırmaya konu olmaktadır.
Sularda hem halk sağlığı, hem de sucul canlılar için dikkat edilmesi gereken
başlıca kirlilik çeşitlerinden birini de ağır metal kirliliği oluşturmaktadır.
Bazı ağır metallerin sularda bulunması ya da konsantrasyonlarının ihmal
edilebilir seviyenin üzerinde olması, tüm su canlıları ve sonuç olarak besin
zincirinin en üst basamağında yer alan insanoğlu için ciddi bir problem
oluşturmaktadır. Bu sebeple ağır metal kirliliği sucul ortamlarda çözülmesi
gereken sorunların başında gelmektedir. Sucul makrofitler, yüksek metal
birikimi kapasitesine sahip olabilecekleri gibi suda bulunan büyük metal
konsantrasyonlarını tolere de edebilirler. Bu özellikleriyle sularda metal
kontaminasyonu için yerinde biyomonitör organizmalar olarak kullanılabilirler.
Ayrıca, biyolojik izleme çalışmaları için bitki türlerinin seçimi, yerel
koşullara ve suda yaşayan makrofitlerin bulunuşuna bağlı olarak değişim
göstermektedir.
İstanbul’un en önemli içme suyu
rezervuarlarından Terkos Baraj Gölü’nde, gölü temsil eden toplam 5 istasyonda
yaşam döngülerini, yaşadıkları habitatlarında limitlerin üzerinde ağır metal
konsantrasyonunlarına maruz kalmalarına rağmen sürdüren Phragmites australis türü araştırılmıştır. Yerleşim alanlarına
yakın evsel kanalizasyon atıklarının çıkışlarının bulunduğu, Ormanlı Deresi’nin
göle taşıdığı yoğun kirlilik yüküne maruz kalan, içmesuyu sağlanan, tarımsal
alanların sulanması için su çekilmekte olan, rekreasyon alanı olarak
kullanıldığı için çöp atıklarının sıklıkla görüldüğü bir habitatta bulunan P. australis türü, bünyesinde ağır
metaller içermesine rağmen, biyokütle oluşturmayı sürdürürerk yaşamını devam
ettirmektedir. Elde edilen bu sonuç, çalışılan bitki türünün yüksek ağır metal
konsantrasyonlarını tolere ederek ağır metal stresine oldukça dayanıklı
olduğunu ortaya koymaktadır.