Kronik otitis media hastalarında inside-out mastoidektomi ve mastoid obliterasyon uygulanan hastaların postoperatif sonuçlarının karşılaştırılması


Tezin Türü: Tıpta Uzmanlık

Tezin Yürütüldüğü Kurum: İstanbul Üniversitesi, İstanbul Tıp Fakültesi, Cerrahi Tıp Bilimleri Bölümü, Türkiye

Tezin Onay Tarihi: 2025

Tezin Dili: Türkçe

Öğrenci: AHMET ÖZKAN

Danışman: Beldan Polat

Özet:

Amaç: Mastoid obliterasyon, özellikle kanal duvarı indirilen (canal wall down - CWD) mastoidektomi uygulamalarında, kolesteatomlu kronik otitis media tedavisinde önemli bir cerrahi yöntem olarak öne çıkmaktadır. Bu çalışmanın amacı, obliterasyon uygulanmış CWD mastoidektomi ile inside-out mastoidektomi geçiren hastaların postoperatif sonuçlarını; nüks oranları, işitme sonuçları ve yaşam kalitesi açısından karşılaştırmaktır.

Yöntem: Nisan 2018 ile Mayıs 2022 tarihleri arasında kronik otitis media nedeniyle cerrahi uygulanan 40 hasta retrospektif olarak incelendi. Hastalar iki gruba ayrıldı: 20 hasta obliterasyonlu CWD mastoidektomi (Grup 1), 20 hasta inside-out mastoidektomi (Grup 2) geçirdi. Tüm hastalar en az 3 yıl boyunca takip edildi. Postoperatif kolesteatom nüksü, retraksiyon cebi oluşumu, dış kulak yolu hijyeni, işitme eşikleri ve yaşam kalitesi (COMBI ölçeği) değerlendirildi.

Bulgular: Kolesteatom nüksü ve retraksiyon cebi oluşumu, inside-out mastoidektomi grubunda anlamlı olarak daha sık gözlendi. Grup 2'de rekürren ve belirgin retraksiyon oranları, Grup 1’e göre istatistiksel olarak anlamlı düzeyde yüksekti (p < 0.05). Ayrıca, Grup 1'de dış kulak yolu hijyeni daha iyiydi ve arka kanal duvarında çökme daha az gözlendi. Postoperatif hava-kemik aralığı iyileşmesi de Grup 1 lehine anlamlıydı (p = 0.028). Ancak COMBI skorları açısından gruplar arasında anlamlı fark bulunmadı; her iki teknik de benzer düzeyde yaşam kalitesi iyileşmesi sağladı.

Sonuç: Her iki cerrahi teknik de hasta memnuniyeti ve yaşam kalitesini artırmada etkili olsa da obliterasyonlu CWD mastoidektomi; kolesteatom nüksü ve retraksiyon gibi postoperatif komplikasyonların azaltılmasında belirgin avantajlar sunmaktadır. Bu bulgular, kolesteatomlu kronik otitis media hastalarında uzun dönem anatomik ve fonksiyonel başarının sağlanmasında mastoid obliterasyonun katkısını desteklemektedir.