Epileptik ensefalopati: glial aktivite faktörleri biyobelirteçolarak kullanılabilir mi?


Tezin Türü: Tıpta Uzmanlık

Tezin Yürütüldüğü Kurum: İstanbul Üniversitesi, İstanbul Tıp Fakültesi, Dahili Tıp Bilimleri Bölümü, Türkiye

Tezin Onay Tarihi: 2022

Tezin Dili: Türkçe

Öğrenci: MINARA CHARKAZZADE

Danışman: Pınar Topaloğlu

Özet:

Giriş ve Amaç: Epileptik ensefalopatiler (EE), her yaşta görülebilen fakat çoğunlukla süt çocukluğu ve erken çocukluk döneminde başlayan, epileptik aktivite ile ilişkili olarak kognitif ve nörolojik fonksiyonların kötüleştiği durumlara verilen isimdir. Çok çeşitli, dirençli nöbetlerle giden Lennox-Gastaut Sendromu ve epileptik spazmlarla giden West Sendromu, en sık görülen epileptik ensefalopatilerdendir ve immunoterapiye verdikleri yanıtla immunolojik mekanizmalarla ilişkili olabilecekleri akla gelmektedir. Bu nedenle ağırlıklı olarak bu hastaların çalışılması planlanmıştır. Bu çalışmada, West Sendromlu ve Lennox-Gastaut Sendromlu olgular başta olmak üzere nedeni belirlenemeyen epileptik ensefalopatili hastaların kanında TREM2, RANKL, HMGB1, S100-B, GFAP, CHI3L1, CXCL-13, sIL-2R, sCD-163 gibi glial aktivite faktörlerinin varlığını incelemek ve çıkan sonuçlara göre bu faktörlerin EEde biyobelirteç olarak rolüne dair yeni bilgilere ulaşmak, tanı ve tedavi stratejileri geliştirilmesine zemin hazırlamak amaçlanmaktadır.

Hastalar ve Yöntem: Çalışmaya EE tanısı almış 0-18 yaş arası 18 nedeni belirlenemeyen WS hastası, 13 nedeni belirlenemeyen LGS hastası olmakla toplam 31 hasta ve 31 yaş/cinsiyet uyumlu sağlıklı kontrol dahil edilmiştir. EE'deki glial aktivitenin katkısını tanımlamak için, tüm serum örneklerinde TREM2, RANKL, HMGB1, S100-B, GFAP, CHI3L1, CXCL-13, sIL-2R, sCD-163 serum seviyeleri immünohistokimyasal analiz veya ELISA yöntemi ile ölçülmüştür.

Bulgular: Hastaların nöbet başlangıç yaşı ve hastalık süresi değerlendirildiğinde, LGS hastaları WS hastalarından anlamlı olarak daha yaşlıydı ve hastalık süresi anlamlı olarak daha uzun olmuştur.  EE'li hastalar, sağlıklı kontrollerden önemli ölçüde daha yüksek CHI3L1 seviyeleri gösterdi. LGS hastalarında HMGB1, CHI3L1, sCD163 ve TREM2 seviyeleri WS hastalarına ve/veya sağlıklı kontrollere göre daha yüksekti. Araştırılan mediatörlerden biri veya birden fazlası tedaviye yanıt verme, hastalık şiddeti ve EEG'de patolojik özelliklerin varlığı ile ilişkilendirildi.

Sonuç: Bildiğimiz kadarıyla bulgularımız, LGS ve WS'nin patogenezinde astrosit ve mikroglia aracılı nöroinflamasyonun rol oynayabileceğine dair ilk hasta temelli kanıtı sağlar. Ayrıca, glial aracılar, idiyopatik EE'li hastalarda prognostik biyobelirteçler olarak hizmet edebilir. Özetle, sonuçlarımız özellikle LGS hastalarında glial hücrelerin katkısına ilişkin birkavram kanıtı” temeli sağlar ve böylece önceki hayvan modeli çalışmaların ve hasta temelli immünohistokimya raporlarının bulgularını doğrular.

Anahtar Kelimeler: Epileptik Ensefalopati; West sendromu; Lennox-Gastaut sendromu; Kitinaz-3 benzeri protein 1; Glia; Nöroinflamasyon.