Tezin Türü: Yüksek Lisans
Tezin Yürütüldüğü Kurum: İstanbul Üniversitesi, Fen Bilimleri Enstitüsü, Fen Fakültesi Bölümü, Türkiye
Tezin Onay Tarihi: 2016
Tezin Dili: Türkçe
Öğrenci: OMAR HAKUM SAID
Danışman: Emine Şeküre Nazlı Arda
Özet:
Bitkiler sağlık, gıda ve kozmetik alanlarında kullanılma potansiyeline
sahip çok değerli sekonder metabolitler içerirler. Bu potansiyellerini ortaya
koymak için biyoaktivitelerini ve kimyasal içeriklerini araştırmak gerekir.
Bu çalışmada Anadolu karaçamı [Pinus nigra Arn. subsp. pallasiana (Lamb.) Holmboe], nar (Punica granatum L.) ve meyan
(Glycyrrhiza glabra L.
var. glabra) bitkilerinin
farklı kısımlarından hazırlanan metanol ve %30 etanol ekstrelerinin sırasıyla antioksidan aktivitesi ve rozmarinik
asit içeriği araştırıldı.
Çamın kozalak, yaprak ve odun; narın meyve, yaprak, çiçek ve odun;
meyanın yaprak, odun ve meyve tohumu örneklerinden hızlı Soxhlet ekstraksiyonu ile
hazırlanan ve kuruluğa kadar buharlaştırılan ham metanol ekstreleri, çözünürlüklerine
göre metanol ve dimetilsülfoksit (DMSO) fraksiyonlarına ayrıldı. Metanol ve
DMSO fraksiyonları DPPH serbest radikal süpürme ve bakır indirgeyici
antioksidan kapasite (CUPRAC) testleri gibi iki tamamlayıcı yöntemle potansiyel
antioksidan aktiviteleri için tarandı. Ayrıca her iki fraksiyonun toplam
fenolik madde içerikleri Folin-Ciocalteu yöntemi ile belirlendi.
DPPH testinde örneklerin IC50 değerleri 0.03-5.279 mg/mL
arasında değişkenlik gösterdi. En yüksek akiviteyi nar-meyve ekstresinin
metanol fraksiyonu gösterdi (IC50 = 0.030±0.007 mg/mL). CUPRAC
testinde örneklerin troloks eşdeğeri antioksidan kapasiteleri (TEAC)
0.124-2.323 mmol TEAC/g kuru ağırlık
arasında değişti. En yüksek kapasite 2.323±0.401
mmol TEAC/g kuru ağırlık değerine sahip nar-meyve ekstresinin metanol
fraksiyonunda saptandı.
Çalışılan örneklerin
gallik asit eşdeğeri (GAE) toplam fenolik madde içeriklerinin 26.60-526.85 µg
GAE/mg kuru ağırlık arasında değiştiği bulundu. Nar-meyve ekstresinin metanol
fraksiyonu 526.85±2.128
µg GAE/mg kuru
ağırlık değeri ile en yüksek toplam fenolik madde içeriğine sahipti.
Ek olarak metanol fraksiyonlarının balık patojenlerinden Aeromonas hydrophila, Edwardsiella tarda, Lactococcus garviae, Vibrio
anguillarum ve Yersinia ruckeri üzerinde
antimikrobiyal etki gösterip göstermedikleri disk difüzyon agar testi ile
araştırıldı ve etkili olanlarda mikrodilüsyon plaka yöntemiyle minimum inhibe
edici konsantrasyon (MİK) tayinleri yapıldı.
Nar-meyve ekstresinin metanol fraksiyonu çalışmada kullanılan tüm
bakterilere karşı antimikrobiyal aktivite gösterdi. Bu ekstrenin oluşturduğu en
yüksek inhibisyon zon çapı (16±1 mm) L.
garviea’da gözlenirken, MİK değeri 138 mg/mL olarak hesaplandı.
Nar-yaprak ve nar-çiçek örnekleri de A.
hydrophila hariç tüm bakterilerin üremesini belli oranlarda inhibe etti.
Son olarak, bitkisel
materyallerden ultrasonikasyon tekniğiyle hazırlanan %30 etanol ekstrelerinin
rozmarinik asit içeriği yüksek performanslı sıvı kromatografisi (HPLC) yöntemi
ile araştırıldı.
Meyan-yaprak örneğinin tüm örnekler
içinde 2.925±0.039 mg/g kuru ağırlık değeri ile en yüksek rozmarinik asit içeriğine
sahip olduğu bulundu. Çalışmada elde edilen sonuçlar, aynı bitkinin farklı
organlarında farklı miktarda rozmarinik asit bulunduğunu gösterdi.
Sonuç olarak, nar meyvesinin çok yüksek bir antioksidan kapasiteye
sahip olduğu ve balık patojenlerine karşı etkili antimikrobiyal metabolitler
içerdiği, meyan yapraklarının alternatif bir rozmarinik asit kaynağı olarak
kabul edilebileceği ve bu bitki kısımlarının nar çiçekleri ve çam kozalakları
ile birlikte daha ileri fitokimyasal araştırmalar için önemli adaylar oldukları
anlaşıldı.
Bu tez, Türkiye’de yetişen karaçam, nar ve meyan bitkilerinin
rozmarinik asit içeriğini ve Anadolu karaçamının antioksidan aktivitesini ilk
rapor eden çalışma niteliğini taşımakta ve bitkilerin, koruyucu ve tedavi edici
yeni doğal bileşiklerin keşfinde çok değerli kaynaklar olduğunu bir kez daha
ortaya koymaktadır.